Akıllı şehirlere akıllı otobüsler yakışır
28. yılını geride bırakan Bozankaya, şehirler için toplu ulaşımda yatırım ve işletme maliyetleri açısından en ideal çözümleri sunan inovatif bir şirket. Çevreye zarar vermeyen, enerji tasarrufu sağlayan ve gürültüsüz çalışan araçlar geliştirip üretiyor.
Bozankaya’nın bugün Ar-Ge Merkezi’nde yaklaşık 100 Ar-Ge mühendisi dâhil toplamda 1000’e yakın çalışanı bulunuyor.
Firmasının hakkında önemli bilgiler veren Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay sorularımızı yanıtladı.
Firmanızın faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Bozankaya, 1989 yılında Almanya’da bir Ar-Ge ve danışmanlık şirketi olarak kuruldu. 2003 yılında Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldık ve bu yatırımlarımızı Ar-Ge şirketimizde yıllar içinde edindiğimiz bilgi birikiminin üzerine inşa ederek bugün Türkiye’de çok daha güçlü bir marka haline geldik. Türkiye’de faaliyetlerimize 20 çalışanla başladık. Bugün ise Bozankaya’nın 100’e yakın Ar-Ge mühendisi dâhil olmak üzere toplamda 1000’e yakın çalışanı bulunuyor.
Bozankaya A.Ş. olarak her biri yerli tasarım ve üretim olan; 100 elektrikli otobüs, 100 alçak tabanlı tramvay, metro ve trambus (yüksek teknoloji troleybüs sistemi) gibi yolcu ve çevre dostu, karbon ayak izi bırakmayan ürünlerin yurt içi satış ve ihracatını yapmaktayız.
Tesislerimizde üretilen tüm elektrikli ticari araçların tasarım ve üretim hakları Bozankaya’ya aittir. Bu sebeple de ileri teknoloji sınıfı ürünlerimiz, ithalata olan ihtiyacı azaltmakta ve yüksek katma değerli bir ihraç kalemi olarak cari dengeye olumlu yönde etki etmektedir.
Yerli ve milli bir marka olarak sektördeki konumunuzdan ve ürünlerinizden bahseder misiniz?
Her biri yerli tasarım ve üretim olan; elektrikli otobüs, tramvay, metro ve trambus üretimi gerçekleştiriyoruz. Sileo markalı elektrikli otobüsümüz hızlı yolcu indirme-bindirme olanağı sağlayan, 100 alçak tabanlı, çevre dostu, sessiz, verimli ve ekonomik bir şehir içi otobüsüdür. Havayı kirletmeden ve sessizce çalışarak şehirlerin yaşam kalitesine olumlu katkı yapar. Tek bir elektrikli otobüs, yılda yaklaşık 25.000 litre yakıt kullanımı ve 65 ton karbondioksit salınımının önüne geçer. Bu anlamda çevreye son derece duyarlı ve ülke ekonomisi için de son derece faydalı olduğu söylenebilir. Ülkemizde şu anda İzmir, Eskişehir ve Konya’da kullanılan Sileo’nun yeni neslini 2018 yılı içinde Elazığ ve Manisa’ya teslim edeceğiz. Kayseri’de düzenlenen ihaleyi ise çok yakın zaman önce kazandık.
Bozankaya tramvay, 100 düşük taban tasarımı, ferah ve aydınlık salonu ile yüksek yolcu memnuniyeti sunuyor. Tamamen Bozankaya tarafından tasarlanan boji, gürültü ve titreşimi asgari düzeyde tutarken, sürücünün ve yolcuların konforlu bir şekilde seyahat etmesini sağlıyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kayseri’de hizmet veren 30 araçlık tramvay filomuz hakkında oldukça olumlu geri dönüşler aldık.
Trambus aracımız gücünü yol boyunca asılı kataner hattından alan, kataner hattının olmadığı yerlerde dahili batarya beslemesi ile çalışan, raylı sistem gövdesine sahip olması sebebiyle yolcu kapasitesi yüksek, raylı sistem araçları gibi altyapı gereksinimi olmadığından ilk yatırım maliyeti düşük ve karayolunu kullanması sebebiyle rota özgürlüğüne sahip bir araçtır. 2015 yılından bu yana Malatya’da vatandaşlara konforlu, ekonomik ve güvenli yolculuk sunan Trambus, 2018 yılından itibaren Şanlıurfa’da da hizmete başlayacak.
Akıllı şehirciliğin önemli bir unsuru olan elektrikli araçlar ve daha önemlisi toplu taşımada kullanılan elektrikli otobüslerin çevreye ve milli servete olan katkısından söz eder misiniz?
Elektrikli otobüs konusunda Türkiye henüz yeni yeni alışkanlık kazanıyor. Kamu kurumlarına, belediyelere, özel halk ulaşımı yetkililerine gidip sık sık bilgilendirme yapıyoruz. Araçlarımızı test ettirip onlara uzun vadede katacağı değerleri anlatıyoruz. Çevre bilincini oluştururken, halkın daha konforlu, daha sessiz şekilde yolculuk yapabileceğini, aynı zamanda belediyelerin içten yanmalı motorlara göre elektrikle çalışan araçlarla daha önemli yatırımlar yapabileceğini anlatıyoruz. Sektörde bu konuda en fazla çalışma yapan markalardan biri biziz. Rakiplerimiz henüz elektrikli otobüs üretimi yaparken biz yeni nesil aracımızı müşterilerimize teslim ediyoruz. Öncü olmanın verdiği sorumluluğumuzu yerine getirmek adına ilerleyen zamanlarda daha fazla şehre giderek, elektrikli araçları anlatacağız. Türkiye’de şu an 4 şehirde elektrikli otobüs kullanılıyor. 4 ihale de yakın zaman önce yapıldı. Toplam 8 elektrikli otobüs ihalesini de Bozankaya olarak biz kazandık.
Net rakam vermek gerekirse İzmir’de faaliyette olan araçlarımız ilk 4 buçuk ayda 1 milyonun üzerinde yolcu taşıdı, toplu ulaşımda 162 bin 692 litrelik akaryakıttan tasarruf etti, 436 ton karbondioksit salınımının önüne geçildi. Bu rakam, hava kirliliğiyle mücadelede 97 bin ağaçlık bir ormanın sağlayacağı oksijene eşit sayılıyor.
Ülkemizde son dönemde önemli bir ivme kazanan akıllı şehirler ve akıllı binalar konusunda ne düşünüyorsunuz, sizce yeteri kadar önem veriliyor mu ve kullanım konusunda ne kadar başarılıyız?
Akıllı şehirler konseptini kendi tarafımızdan değerlendirdiğimizde, ulaşım anlamında şehirlerin daha teknolojik bir alt yapıya sahip olma gerekliliğini savunuyoruz. Bir aracın durakta durduğunda nereye gittiğinden tutun da, güzergâh üzerinde nerelerden geçtiği, etrafta ne gibi turistik bölgelerin olduğuna kadar bilgilendirmeler olmalı. Aynı zamanda araçların durağa ne zaman geleceği ve gitmek istenilen durağa ne kadar sürede varılabileceğini de akıllı şehirler konsepti içinde değerlendirebiliriz.
Konya, Eskişehir, İzmir ve Malatya’da çevreci, yeni nesil araçlarımızla 6.5 milyon vatandaşa hizmet veriyoruz. Elazığ, Manisa, Kayseri ve Şanlıurfa teslimatları da tamamlandığında bu rakam 8 milyonun üzerine çıkacak. Türkiye’de kentler artık elektrikli ulaşım sistemlerine gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyuyor. Sağladığı mali ve çevreci avantajlar özellikle büyük şehirlerde elektrikli çözümleri zorunlu kılıyor. Geleceğimiz için elektrikli araçların yaygınlaşması çok önemli, çevresel dönüşüme katkıda bulunmak isteyen tüm belediyelerimizin taleplerine yanıt vermeye hazırız.
Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladığınız ürün ve hizmetler var mı?
Metro ihracatımızı artırıp yeni açılımlar yapmak istiyoruz. Daha fazla ülkede aktif rol almak ve raylı sistemlerde Türk markasının kalitesini tüm dünyada sergilemek istiyoruz. Bu doğrultuda Greenline (Bangkok – Tayland) Metro projesi bizler için önemli bir adım. GreenLine Projesi’nde hizmet verecek 22 metro setin her biri dört vagondan oluşuyor ve tek seferde bin 596 yolcu taşıyabiliyor. Bu projeye ek olarak, 105 metro vagonundan oluşan bir diğer Bangkok projesi olan BlueLine Metro projesinde de aynı şekilde yer alıyoruz.