Türkiye'de 2 milyon 541 bin kişinin iş aradığı bir ortamda bazı pozisyonlarda işçi bulmak neredeyse imkansız hale geldi.
Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı (TÜİK) İşgücü İstatistikleri Ekim 2012 verilerine göre, Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 9,1, işsiz sayısı ise 2 milyon 541 bin. Buna karşın pek çok firma ihtiyaç duyduğu birçok pozisyon için işçi bulamıyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından 2 bin 18 firmayla gerçekleştirilen Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi Araştırması da katılımcı firmaların temsilcilerinin önemli bir bölümünün, ihtiyaç duyduğu pozisyonları dolduramamaktan yakındığını ortaya koyuyor.
Firmaların yaklaşık yüzde 85'i aradığı nitelikte işgücünü kolay bulamıyor. Öyle ki, araştırmaya katılan firmaların 3'te 1'i (yüzde 33,1) son 1 yılda eleman bulamama nedeniyle doldurulamayan pozisyon olduğunu bildirdi.
BÜYÜK ÖLÇEKLİ FİRMALARDA ORAN KAÇ?
Mikro ölçekli firmaların yüzde 36,1'i eleman bulamama nedeniyle doldurulamayan pozisyon olduğunu belirtirken, büyük ölçekli firmalarda bu oran yüzde 27,8'e geriledi.
Firmalar, işgücü sirkülasyonundaki sorunu temelde iki değişkene bağladı: İşgücünün özellikle demografik yapısı (gençler, bekarlar ve yeni mezunların kararsızlığı) ve ölçeğe bağlı olarak şirketler arasındaki istihdam koşulları (büyük şirketlerin sağladıkları cazip ücret ve sosyal imkanlar).
Özellikle ikinci değişkeni TÜİK tarafından gerçekleştirilen İşgücü Maliyeti Araştırması verileri de teyit ediyor. Buna göre, 1-49 çalışanın istihdam edildiği şirketlerle 50-250 çalışanın istihdam edildiği şirketler arasında yüzde 40'a varan ücret farkları bulunuyor. Bu fark, sektör ve bölge değişkenine bağlı olarak yüzde 100'lere ulaşabiliyor.
Araştırmada ayrıca firmalardan dolduramadıkları en önemli 3 pozisyonu belirtmeleri istendi. Son 1 yıllık süre içinde eleman bulamama nedeniyle doldurulamayan pozisyonu bulunduğunu belirten 666 firmanın verdiği yanıtlar çok çeşitlilik göstermekle birlikte, vasıfsız pozisyonlar görece olarak ağırlık kazanıyor (yüzde 8,7). ''Vasıfsız'' yanıtının detaylarına bakıldığında ise aslında işverenlerin belirli niteliklere sahip eleman aradıkları ancak bu pozisyonu tarif etmekte zorlandıkları görülüyor. Detaylı tanımı olmamakla birlikte imalat-üretim elemanı/operatörü (yüzde 7,8) ve kalifiye eleman (yüzde 6,2) listenin ikinci ve üçüncü sırasında yer alıyor.
Doldurulmasında zorlanılan iş pozisyonları arasında CNC operatörü, kaynakçı, kalite kontrolörü, makine bakımcı, elektrikçi, üretim müdürü, tasarımcı, muhasebeci, makine operatörü, dokumacı, bakliyat ustası, tekstil boya ustası, metal montaj ustası, konfeksiyon dikim ustası, dökümcü, kalıpçı, pres ustası, metal enjeksiyon, mobilya ustası, döşeme ustası, veteriner, makine mühendisi, endüstri mühendisi, Ar-Ge mühendisi, kimya mühendisi, aşçı ve yabancı dil gerektiren dış ticaret veya ihracatla ilgili pozisyonlar yer alıyor.
Firma temsilcilerinin verdiği bilgilere göre, son 1 yılda doldurulamayan ilk 15 pozisyon ve oranları şöyle:
Pozisyon Yüzde
Vasıfsız eleman 8,7
İmalat-üretim elemanı/operatörü 7,8
Kalifiye eleman 6,2
Kaynakçı 5,2
Satış-pazarlama 3,4
Makineci 3,0
Montajcı 2,7
Tornacı 2,5
Muhasebeci 2,5
CNC operatörü 2,4
Makine operatörü 2,3
Teknik eleman 2,1
Dokumacı 1,8
Makine mühendisi 1,8
Usta 1,8
GELECEK 1 YILA İLİŞKİN BEKLENTİLER
Firma temsilcilerine, gelecekte doldurmakta güçlük çekecekleri pozisyonları olup olmayacağı da soruldu.
Katılımcıların yaklaşık 3'te 1'i (yüzde 31,9) önümüzdeki bir yıllık süre içinde dolduramayacakları pozisyon olacağını düşünüyor.
Firmaların işgücü açısından geleceğe ilişkin tahmin ve beklentilerinde ölçeğe bağlı olarak belirgin farklılık görülmüyor. Büyük firmaların nispeten daha az sorun yaşayacağını belirtmesinin, bu firmaların insan kaynakları yönetiminin ve iş planlarının uzun vadeli olarak ve olası riskler göz önünde bulundurarak yapmasından kaynaklanmış olabileceği ifade ediliyor.
Firmaların gelecek 1 yılda doldurmakta zorlanacağını belirttikleri pozisyonlar, son 1 yılda doldurulamayan pozisyonlarla paralellik gösteriyor.
Firmalar gelecekte en fazla vasıfsız eleman (yüzde 8,5) bulma noktasında güçlük yaşayacağını belirtirken, öne çıkan diğer iki pozisyon ise imalat-üretim elemanı/operatörü (yüzde 7,7) ve kalifiye eleman (yüzde 6,8).
Firma temsilcilerinin verdiği bilgilere göre 1 yıl içinde doldurmakta zorluk çekileceği düşünülen ilk 15 pozisyon ve oranları ise şöyle:
Pozisyon Yüzde
Vasıfsız eleman 8,5
İmalat-üretim elemanı/operatörü 7,7
Kalifiye eleman 6,8
Kaynakçı 5,2
Satış-pazarlama 4,2
Makineci 3,5
Tornacı 2,9
Montajcı 2,8
Muhasebeci 2,4
Makine mühendisi 2,2
Teknik eleman 2,0
CNC operatörü 1,9
Dokumacı 1,8
Usta 1,6
Makine bakımı 1,5
KENDİ ELEMANLARINI YETİŞTİRİYORLAR
Firma temsilcilerinin verdiği yanıtlara göre, işçi temininde zorlanılmasının nedenleri eğitim sisteminden kaynaklanan sorunlar, firmanın coğrafi konumu ve bölgesel farklılıklar, işgücü devri, firma ve işgücünün farklılaşan beklentileri ile sosyal yardım uygulamaları başlıkları altında toplanıyor.
Firmalar, boş kalan pozisyonlarını doldurabilmek için çeşitli yöntemler kullanıyor. Firmaların yarısına yakını (yüzde 40,5) dolduramadıkları pozisyonlar için ''kendi elemanlarını yetiştirmeyi'' seçiyor. Firmaların yüzde 32,7'si çalışanlara fazla mesai yaptırıyor, yüzde 8,4'ü ilgili kurumlarla (İŞKUR ve benzeri) ortak kurslar düzenliyor.
İŞÇİ BULAMAYANIN KAPASİTESİ DÜŞÜYOR
Araştırmada, son 1 yılda eleman bulamama nedeniyle dolduramadıkları pozisyon olduğunu söyleyen firmaların, bu durumdan nasıl etkilendikleri de incelendi. Buna göre, firmaların yüzde 89,3 aradığı elemanı bulamadığı için olumsuz etkileniyor, yüzde 10,7'si ise herhangi bir şekilde etkilenmiyor.
Firmalardan yüzde 38'nin üretim kapasitesi düşüyor, yüzde 15,2'si müşteri kaybediyor, yüzde 15,1'inin üretim kalitesi düşüyor, yüzde 14,3'ü büyüme planlarını gerçekleştiremiyor, yüzde 5,9'unun ürün çeşitliliği daralıyor.
AA