Rusya'nın Kuzey Akım'dan gelen gazı süresiz kesme kararının ardından başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada enerji fiyatları yükselmeye başladı. Enerji maliyetlerinden dolayı üretimi durduran fabrikalar da var, iflas eden de… Avrupa ülkeleri enerji tasarrufu adı altında bir dizi önlem alırken hapis cezaları bile gündeme gelmeye başladı. ÜÇAY Mühendislik’in Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “Enerji fiyatları yükselmeye devam edecek. Bu yaşanan krizin belki ülke olarak yüzde yüz durdurucusu olamayacağız. Ancak en azından ülkemizde enerji krizini ve enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklara çevirmekle alakalı ciddi çalışmalar yapabiliriz. Şu anda Türkiye’de güneş ve rüzgar enerji santrallerinin toplam enerji üretimdeki payı yüzde 20’lere yaklaşmış durumda. Bunun daha da ileri gitmesi bizlerin elinde” dedi.

Küresel enerji krizi dünyanın bir numaralı gündem başlığını oluşturmayı sürdürüyor. Rusya-Ukrayna savaşı ile başlayan doğalgaz krizi ise başta AB ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı derinden etkilemeye devam ediyor.

Enerji krizi Avrupa’da üretime darbe vurdu

Rusya'nın Kuzey Akım'dan gelen gazı süresiz kesme kararının ardından ham madde fiyatlarında ciddi artış yaşandı. Enerji krizinin derinden etkilediği Avrupa’da girdi maliyetlerinde yaşanan artış fiyatları da olumsuz yönde etkiledi. Artan maliyetlerle başa çıkamayan fabrikalar çareyi ya üretimi azaltmakta ya da tamamen durdurmakta bulmaya başladı. Fiyatların zirve yapması özellikle enerjiyi yoğun kullanan cam, kimya, kağıt, demir-çelik, alüminyum, gübre fabrikalarını zorlamaya başladı. Üretimde meydana gelen olumsuzluktan dolayı çoğu fabrika kapısına kilit vurmak zorunda kaldı.

Avrupa'daki alüminyum ve çinko tesislerinin yarısı kapandı

Hollanda'da Delfzijl şehrindeki Damco Alüminyum fabrikası kepenk indirdi. Aldel şirketi, yüksek enerji fiyatlarını gerekçe göstererek Farmsum'daki fabrikasını kapatma kararı aldı. Çinko üreticisi Nrystar da eylülde üretimi durdurdu. Norsk Hydro, Slovakya'daki alüminyum tesisini ay sonunda kapatmayı planladığını açıkladı. Slovenya'nın ünlü alüminyum firması Talum, çözümü üretim kapasitesini beşte birine indirmekte bulurken, Alcoa şirketi, Norveç'teki Lista tesisinde bir hattı azaltma kararı aldı. Alman tuvalet kağıdı üreticisi Hakle ise maliyetlerdeki büyük artış nedeniyle resmi olarak iflas başvurusunda bulundu.

Yaşanan gelişmelerle birlikte Avrupa'nın 1 milyon tona yakın alüminyum kapasitesi şu anda devre dışı kalmış duruma geldi. Gözler önüne serilen tabloda Avrupa'da yaşanan süreçle birlikte alüminyum ve çinko tesislerinin kabaca yarısının kapandığı tahmin ediliyor.

Avrupa'da hangi ülke hangi tedbiri uyguluyor?

Küresel enerji krizi ile mücadele amacıyla Avrupa’da yeni tasarruf tedbirleri devreye alınmaya başlandı. Alınan önlemlerde hapis cezalarını bile gündeme taşındı. Fransa'da hükümet, enerji tasarrufu için tren seferlerini azaltmayı bile hedeflediğini açıkladı.

Almanya'da, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla kamu binaları, heykeller, anıtlar ve tabelaların ışıkları yerel saatle 22.00'den itibaren kapatılmaya başlandı. Ayrıca önümüzdeki kış döneminde hastaneler dışındaki kamu binalarının 19 derecenin üzerinde ısıtılmayacağı açıklanırken, ağır fiziksel işlerin yapıldığı alanlarda ise bu ısı 19 dereceden daha aşağıda olabileceği belirtildi. Kararla birlikte fuar ve büyük salonlar gibi insanların kalabalık olarak kullandığı alanların ise hiç ısıtılmaması gündemde.

Belçika hükümeti ise artan enerji faturalarına karşı nükleer santrallerin faaliyet süresini uzatmaya karar verirken İtalya'da bazı restoranlar, elektrik faturalarındaki artış nedeniyle ışıkları söndürüp mum yakmaya başladı.

Üçay Mühendislik alternatif enerji kaynakları ile çözümün parçası oluyor

Enerji alanında gerçekleştirdiği çözümlerle adından söz ettiren, alternatif enerji kaynakları ile dışa bağımlılığı minimalize etme yolunda önemli çalışmalara imza atarak ülkemize çok önemli katma değerler sunan ÜÇAY Mühendislik’in Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Herkesin günbegün gördüğü gibi enerji fiyatları yükselmeye devam ediyor ve devam edecek. Bu yaşanan krizin belki ülke olarak yüzde yüz durdurucusu olamayacağız. Ancak en azından ülkemizde enerji krizini ve enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklara çevirmekle alakalı ciddi çalışmalar yapabiliriz. Şu anda Türkiye’de güneş ve rüzgar enerji santrallerinin toplam enerji üretimdeki payı yüzde 20’lere yaklaşmış durumda. Bunun daha da ileri gitmesi bizlerin elinde. Bu da bilincin artırılmasıyla, insanlar tarafından bu konunun ne kadar faydalı olduğunun anlaşılmasıyla ortaya çıkacak. Dolayısıyla bu konunun önemini her fırsatta aktarmak gerekiyor.”