Aslında nesne kavramı çok geniş bir kitleye sahiptir. Her çeşit izleme cihazları, sensörler, biyoçipler birer nesne olarak nitelendirilmektedir. Dış ortamdaki etkileşimler aracılığıyla gelen sensör verilerinin , sahip olduğu algoritmaya göre değerlendirilmesinin ardından bilgi olarak ilgili kişilere iletilmesi ya da verinin sistemler yardımıyla işlenerek faaliyet icra edilmesi sağlanmaktadır. Amerikan Federal Ticaret Komisyonu'na göre, nesnelerin interneti "Günlük kullanımımızda olan nesnelerin internete bağlanıp veri gönderip alması kabiliyeti" olarak tanımlanmıştır.
Nesnelerin İnterneti Ne İşe Yarar?
Bu teknoloji akıllı nesneleri internete bağlar. Önceden mümkün olmayan veri transferi mümkün olmuştur ve kullanıcılara bilgiyi daha güvenli bir şekilde sunmayı sağlar. Bu teknoloji temel olarak kablosuz interneti, mikro-elektromanetik sistemi ve internetin varlığını almıştır. Kalp monitörü implantasyonu, biyoçip akatarıcılı çiftlik hayvanı, düşen tekerlek basıncını ölçüp otomatik olarak kullanıcıyı uyaran araba sensör sistemleri vb.
Bu sistemle ile istediğiniz herhangi bir cihazı internetten kontrol etme imkanına sahip olacaksınız. 2020 yılı itibariyle yaklaşık 50 ile 200 milyar civarında bağlı akıllı cihaz olacağı tahmin edilmektedir. Örneğin, yatağınızdayken su ısıtıcısını çalıştırıp, ışıkları kontrol edebilirsiniz. Uzaktan kontrol edilebilen ya da koşullardaki değişikliklere tepki veren gömülü iletişime sahip cihazlarında kontrolünde rol oynamaya başlamıştır.
Nesnelerin interneti daha çok M2M (Makine'den Makine'ye) iletişim teknolojisi imalatsektöründe çok kullanılmaktadır. M2M teknolojisine sahip olan cihazlar genel olarak akıllı olarak tanımlanırlar. IPV6 adres alanı arttırma teknolojisi nesnelerin interneti sektörünün gelişmesine çok büyük bir katkı yapmıştır. Steve Leibson'a göre adres alanı genişletmeyle dünyadaki her atoma IPV6 adresi atasak bile diğer 100+'den fazla dünya ya yetcek kadar adres kalır. Diğer bir deyişle, insan dünyadaki her "Şey"'e ip adresi atayabilir. Akıllı düğümlerin sayılarındaki artış veri gizliliği ve güvenliği konularında yeni endişelere yol açabilir.
Nesnelerin İnterneti Ne Zaman Başladı?
1999'lu yıllara kadar nesnelerin interneti kavramı ortaya atılmamıştı fakat bu teknoloji yıllardır gelişme gösteriyordu. Bu alandaki ilk uygulama 1980'li yıllarda Carnegie Melon Üniversitesinde bir kola makinesinin durumunu internet üzerinden kontrol etmeye yarayan bir uygulama geliştirmesiyle gerçekleşti. 1999 yılında Kevin Ashton tarafından ortaya atılan bu kavram ilk zamanlarda RFID etiketleri sayesinde radyo frekansı üzerinden birbirleriyle haberleşen cihazları kapsıyordu ancak gelişen teknoloji ile konsept çok daha geniş bir vizyona erişti. Bu konsept sadece evimizdeki eşyaları ya da yoldaki trafik ışıklarını değil fabrikalarda üretim yapan makinaları da kapsıyor. Önerdiği sistem; "Nesnelerin İnterneti" kavramını ortaya çıkaran radyo dalgaları ve sensörlere dayalı bir küresel sistem standardındadır.
Nesnelerin İnterneti Alt Yapısı
IOT teknolojisini kısaca şu başlıklarla açıklayabiliriz:
►Sensör Sistemi; Isı, basınç, gaz, hareket gibi ihtiyaca yönelik kullanılan sistemin fiziksel dünya ile iletişimini sağlayan yapıdır.
►Veri Analizi:Sensörlerden gelen bilgilerin , analiz edilerek iş ortamına bilgi olarak iletilmesi için geliştirilen analiz mimarisini ve çözümleri içerir.
►Veri Toplama: Sensörlerin yapacağı görevlerin, bilgilerin nereden merkezi sunuculara iletileceğinin belirlendiği kara mekanizmasıdır.
►Veri İletişimi: En az enerjiyle en verimli iletişimi sağlayabilecek olan yapıların, sistemin gereksinimine göre belirlendiği bölümdür.
►Veri Gizliliği ve Güvenlik: Bu verilerin gerekli analizler yapıldıktan sonra kullanıcıya iletilirken yazılan algoritmalar yardımıyla şifrelenip sadece istenilen kullanıcıya gitmesi sağlanır.
Uygulama Alanları
Nesnelerin interneti uygulamalarından birkaçını inceleyelim.
Akıllı şehir; Akıllı trafik sistemleriyle, trafikteki kişilerin konumlarının sürekli olarak merkezi bir sisteme iletilmesi sayesinde, sistem, kişilerin hareket bilgilerini analiz ederek, bölgedeki trafik yoğunluğunu, trafiğin akış hızını, belirli bir rota üzerinde tahmini varış süresini tespit edebilir. Bu sayede trafiğe yeni çıkacak kişiler trafik yoğunluğuna göre başka yolları tercih edebilirler.
Akıllı ev; Akıllı sensörler yardımıyla bir odadaki karbonmonoksit ölçülüp, sisteme iletilir. Sistem, kritik eşik aşılınca elektrik/gaz vanalarının kapatılması ve gerekli odalardaki yangın musluklarının açılmasını otomatik olarak sağlayıp kullanıcıya durumun bilgisini SMS olarak iletebilir. Ayrıca evdeki bir odanın ısı miktarı yine sensörler yardımıyla istenilen seviye de değilse ideal sıcaklığa otomatik olarak getirir ya da kullanıcının istediği seviyeye ayarlar.
Akıllı Çevre; Hava kirliliği, yağış durumu, baraj doluluğu, orman yangını gibi durumların belirli aralıklarla kontrolünü sağlayarak yönetici sisteme bilgi verir. Sistem acil durumlarda olaya müdahale etmesi gereken mercileri uyarır.
Kaynak: elektrikport
AKILLI BİNAM