İnovasyon Türkiye Haftası’nda akıllı kentler konuşuldu
'İnovasyon Türkiye Haftası' Adana'da iki gün süren Sheraton Otel'de yapıldı.Yapılan toplantılarda 'Geleceğin Akıllı Kentleri' adında panel düzenlendi. Panelin konukları arasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'de vardı.
Kavramın adı akıllanmak
'Geleceğin Akıllı Kentleri' panelinin moderatörlüğünü Sampaş Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya yaptı. Panele, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, SİNPAŞ GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, Finlandiya Ulaştırma Bakanlığı Traffic Lab Koordinatörü Elias Pöyry, İETT İşletmeleri Genel Müdürü Mümin Kahveci katıldı. Panelin Moderatörü Şekip Karakaya, Türkiye'de derme çatma kentleşme olduğuna değinerek '' Bu Adana'yla ilgili umutlarımı arttıran çok önemli bir toplantı. Ben Adana doğumlu birisiyim. Sabahın dokuzundan bu yana yapılan toplantıda Adana'nın İnovasyona kendini yenilemeye açık olduğunu hissettim ve bundan çok memnun oldum. Küçük bir ironi yapmak istiyorum Türkiye'de dört kişiden üç kişi kentlerde yaşıyorsa Türkiye bütün sorunlarını bitirmiş gibi görünüyor diyebiliriz. Ama dediğim gibi bu sadece ironi olur. Biz Sanayi devrimine yönelik gelişemediğimiz için, kentlerimizi oluşturamadığımız için derme çatma bir kentleştirme oluşturduk. Köyleri kentleştirmek yerine kentleri köyleştirerek gettolaştırmak zorunda kaldık. Onun için kavramın adı akıllanmak, akıllı kentler olmak. Sporcu kent, akıllı kent, en iyi yemek yapan kent gibi kavramlar oturmadı'' diye konuştu.
''Biz siyaseti günü kurtarmak için yapmıyoruz''
Panelde konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ''Antalya ülkenin turizm başkenti ve Türkiye'de en yüksek nüfus artışı olan, ara yükün altında ezilmeden gelişim göstermeye çalışan bir şehir. Şöyle bir nüfusumuza baktığımızda 1980'de kent merkezi itibariyle 280 bin nüfusumuz 90'lı yıllarda 600 bine 2000'li yıllarda 900 bine çıkıyor. Bütün İl nüfusuna baktığımızda 2 milyon 250 bine gelmiş. Antalya'nın 1990'lı yıllarına baktığımızda birçok eksiği vardı, doru düzgün bir hastanesi bile yoktu. Alt yapı sorunlarının mutlaka çözmesi gerekiyordu. 2004'ten sonra Antalya'da çok ciddi altyapı atağı yaşandı. Alt yapı bir siyasetçi ve bir başkan için cazip değildir. Çünkü alt yapı çalışmaları yapılırken vatandaşa sıkıntı verir. Biz siyaseti günü kurtarmak için yapmak ya da bir kez daha seçimi kazanmak için yapmıyoruz. Ben bunu Antalya'da bunu hep söyledim 'Antalya kazanacaksa biz kaybedelim' dedik bir kere kaybettik üç kere kazandık. Göreve geldiğimizde yağmur suyu kanalı 6 Km idi biz göreve geldiğimizde 60 Km çıktı'' dedi.
Antalya'yı yaşanacak bir kent olarak görüyorlar
Başkan Türel, Yabancı uyruklu vatandaşların Antalya'yı tercih ettiklerini dile getirerek '' Antalya'da Golf turizmi geldi, otellerimiz geliştirilerek hizmet kalitesi arttırıldı. Bu arada doğal gaz Antalya'ya geldi. Bununla birlikte sanayinin gelişmesi yönünde çok büyük katkı sağlandı. Ve bu çalışmalar Antalya'nın bir çekim merkezi olmasında vesile oldu. Bugün itibariyle Antalya'da 60 bin yabancı konut edinmiş. Senede dört beş bin konut satılıyor. Geçen sene yabancılara konut satışında kentimiz Türkiye birincisiydi. Yurt dışı uyruklu vatandaşlarda Antalya'yı yaşanacak bir kent olarak görüyorlar, buda bizi fevkalade mutlu ediyor'' ifadelerini kullandı.
''Belediyelerin Oscar'ını aldık''
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, yaptıkları hizmetleri dünyanın bile takdir ettiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü '' Şimdi vizyon projelerimizi hayata geçirmek için çalışıyoruz. Görüyoruz ki yaptığımız çalışmalar artık karşılık bulmaya başladı. Kanada merkezli bir organizasyonun çalışmasında Antalya olarak beş çiçekli altın şehir ödülünü kazandık. Bu yarışma belediyelerin Oscar'ı olarak anılıyor. Biz zaten Antalya'ya altın şehir diyoruz ama dünyada bunu görmüş olacak ki bize bu ödülü verdiler. Yurt dışına açılmak olmazsa olmazımız. Yoksa oturduğumuz yerden yabancı yatırımcı bize gelsin diye bekleyemeyiz. Bir şehrin marka değerinin ölçülmesi için en önemli hususlardan biri o şehirdeki lüks konut fiyatlarının satış fiyatlarıdır. İstanbul'da bundan aşağı yukarı on sene önce lüks konutlar 3000 dolar civarındaydı. Bugün İstanbul'a bakıyoruz bu konutlar 15 bin dolarları buldu ve bakıyoruz Paris ya da Monako'ya gittiğimizde 55 solarları bulduğuna tanık oluyoruz. Toprak aynı toprak, İnşaat malzemeleri aynı kalitede ama bakıyorsunuz etiket farklı. Türkiye'de bir fabrikanın ürettiği takım elbise 1000 TL iken marka değişince otomatikman fiyatta değişiyor.''
AKILLI BİNAM