Akıllı şehirler akıllı çözümler sunuyor

Akıllı Bina (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 2858+ kez okundu.
 

Akıllı şehirler akıllı çözümler sunuyor

Şehir de büyümüş olsak bile pek çoğumuz için mahalle hayatı farklı anlamlar taşır. Sokakta top oynamak, mahalle bakkalıyla içli dışlı olmak, alışveriş için balkondan sarkıtılan sepetler, komşularla ilişkiler…Günümüz modern şehir yaşamıyla geride kalan alışkanlıklar gibi gözüküyor. Giderek büyüyen, modernleşen ama karmaşıklaşan büyük şehirlerde artık hepimiz bambaşka hayatlar yaşıyoruz. İyi mi kötü mü tartışılır ama hem çevresel, hem sosyolojik, hem de teknolojik değişimler doğal olarak şehir yaşamını da başkalaştırıyor. Gelişen teknolojiler bir şekilde bizi de şekillendiriyor. Tüm bu değişimler de başta Türkiye'de olmak üzere pek çok dünya şehrine pek de olumlu yansımayabiliyor. Megakentlere dönüşen büyük şehirlerimiz hava kirliliği, trafik, güvenlik, atıklar, yetersiz kalan altyapılar gibi pek çok idari veya çevresel sorunla mücadele ediyor. Saatlerimiz trafikte harcanıyor, şehir yaşamı bizlere ekstra stres yüklüyor. 2050 yılında dünya nüfusunun %75'inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Kültürel, ekonomik, sosyal anlamda şehir yaşamı, sakinleri için çok önemli faydalar sağlasa da, bu kadar büyük alanları ve insan yoğunluğunu kontrol etmek oldukça karmaşık ve zor hale geliyor. Dünyada tüm bu sorunları çözmek, insanlara daha kaliteli bir yaşam sunmak, sürdürülebilir bir şehir hayatı yaratabilmek için son yıllarda parlayan bir kavram var. Akıllı Şehirler (Smart Cities). Nedir bu akıllı şehirler? Akıllı şehirler sakinlerinin sorunlarına hızlı, efektif ve sürdürülebilir anlamda çözüm sunan, daha kaliteli bir yaşam ortamı yaratan şehirlerdir diyebiliriz. Şu anda dünyanın çeşitli bölgelerinde küçük çapta uygulanan akıllı şehir projeleri olsa da, geleceğin şehirleri tüm elektrik şebekesinden, altyapı sistemlerine, binalardan ulaşım araçlarına, trafik ışıklarına, yollara kadar tamamen akıllı sistemlerle donatılmış şehirler olacak. Nesnelerin İnterneti kavramı daha da yaşamımıza girecek, binaların ışıkları otomatik kontrol edilecek, çöp kutuları dolu olduklarını haber verecek, trafik sıkışıklığı daha yaşanmadan tahmin edilecek, sürücüsüz otomobiller sizin için park yeri bulacak, elektrik ve su sitemleri daha efektif kullanılacak. Şu anda başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında uygulanan akıllı şehir projeleri bulunuyor. Barcelona'dan Stockholm'e, New York'dan Rio'ya, Helsinki'den Londra'ya Amsterdam'a daha iyi bir şehir yaşamı sunmak için geliştirilen projeler var. Ancak bu daha başlangıç. Önümüzdeki 5-10 yılda çevremizdeki her nesnenin akıllanmasıyla şehirler de çok daha akıllı hale gelecek. 2016 yılında akıllı şehir teknolojileri için dünya çapında 39.5 milyar dolar harcanacağı tahmin ediliyor. Tüm bunlar şehir sakinleri için önemli yatırımlar olmakla beraber, bu projeler IBM, Intel, Cisco, Siemens gibi pek çok teknoloji şirketi için de önemli bir ekonomik hareketlilik anlamına geliyor. Ancak tüm bu akıllı şehir projelerinin, insanlara daha iyi bir yaşam sunma amacından sapmaması gerekiyor. Tepeden inme bir şekilde değil, halkı da geliştirme sürecine ortak ederek, yaşadıkları sorunları sakinlerinden dinleyip, orada yaşayan insanlar için projeler geliştirilmesi gerekiyor. Şeffaflık çok önemli. Akıllı sistemler tarafından toplanacak verilerin nasıl kullanılacağı, ne kadar güvenli bir şekilde saklanılacağı, hangi şartlarda paylaşılabileceğinin çok net bir şekilde anlatılması gerekiyor. Yukarıda bahsettiğim şehirler bir yana, dünyada sıfırdan akıllı şehir olarak tasarlanan ve şuanda inşaat halinde olan bazı şehirler de var. Bunlara da bir sonraki yazımda daha detaylı olarak değineceğim. Ozan Onat - CNN Türk AKILLI BİNAM
Şehir de büyümüş olsak bile pek çoğumuz için mahalle hayatı farklı anlamlar taşır. Sokakta top oynamak, mahalle bakkalıyla içli dışlı olmak, alışveriş için balkondan sarkıtılan sepetler, komşularla ilişkiler…Günümüz modern şehir yaşamıyla geride kalan alışkanlıklar gibi gözüküyor. Giderek büyüyen, modernleşen ama karmaşıklaşan büyük şehirlerde artık hepimiz bambaşka hayatlar yaşıyoruz. İyi mi kötü mü tartışılır ama hem çevresel, hem sosyolojik, hem de teknolojik değişimler doğal olarak şehir yaşamını da başkalaştırıyor. Gelişen teknolojiler bir şekilde bizi de şekillendiriyor. Tüm bu değişimler de başta Türkiye'de olmak üzere pek çok dünya şehrine pek de olumlu yansımayabiliyor. Megakentlere dönüşen büyük şehirlerimiz hava kirliliği, trafik, güvenlik, atıklar, yetersiz kalan altyapılar gibi pek çok idari veya çevresel sorunla mücadele ediyor. Saatlerimiz trafikte harcanıyor, şehir yaşamı bizlere ekstra stres yüklüyor. 2050 yılında dünya nüfusunun %75'inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Kültürel, ekonomik, sosyal anlamda şehir yaşamı, sakinleri için çok önemli faydalar sağlasa da, bu kadar büyük alanları ve insan yoğunluğunu kontrol etmek oldukça karmaşık ve zor hale geliyor. Dünyada tüm bu sorunları çözmek, insanlara daha kaliteli bir yaşam sunmak, sürdürülebilir bir şehir hayatı yaratabilmek için son yıllarda parlayan bir kavram var. Akıllı Şehirler (Smart Cities). Nedir bu akıllı şehirler? Akıllı şehirler sakinlerinin sorunlarına hızlı, efektif ve sürdürülebilir anlamda çözüm sunan, daha kaliteli bir yaşam ortamı yaratan şehirlerdir diyebiliriz. Şu anda dünyanın çeşitli bölgelerinde küçük çapta uygulanan akıllı şehir projeleri olsa da, geleceğin şehirleri tüm elektrik şebekesinden, altyapı sistemlerine, binalardan ulaşım araçlarına, trafik ışıklarına, yollara kadar tamamen akıllı sistemlerle donatılmış şehirler olacak. Nesnelerin İnterneti kavramı daha da yaşamımıza girecek, binaların ışıkları otomatik kontrol edilecek, çöp kutuları dolu olduklarını haber verecek, trafik sıkışıklığı daha yaşanmadan tahmin edilecek, sürücüsüz otomobiller sizin için park yeri bulacak, elektrik ve su sitemleri daha efektif kullanılacak. Şu anda başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında uygulanan akıllı şehir projeleri bulunuyor. Barcelona'dan Stockholm'e, New York'dan Rio'ya, Helsinki'den Londra'ya Amsterdam'a daha iyi bir şehir yaşamı sunmak için geliştirilen projeler var. Ancak bu daha başlangıç. Önümüzdeki 5-10 yılda çevremizdeki her nesnenin akıllanmasıyla şehirler de çok daha akıllı hale gelecek. 2016 yılında akıllı şehir teknolojileri için dünya çapında 39.5 milyar dolar harcanacağı tahmin ediliyor. Tüm bunlar şehir sakinleri için önemli yatırımlar olmakla beraber, bu projeler IBM, Intel, Cisco, Siemens gibi pek çok teknoloji şirketi için de önemli bir ekonomik hareketlilik anlamına geliyor. Ancak tüm bu akıllı şehir projelerinin, insanlara daha iyi bir yaşam sunma amacından sapmaması gerekiyor. Tepeden inme bir şekilde değil, halkı da geliştirme sürecine ortak ederek, yaşadıkları sorunları sakinlerinden dinleyip, orada yaşayan insanlar için projeler geliştirilmesi gerekiyor. Şeffaflık çok önemli. Akıllı sistemler tarafından toplanacak verilerin nasıl kullanılacağı, ne kadar güvenli bir şekilde saklanılacağı, hangi şartlarda paylaşılabileceğinin çok net bir şekilde anlatılması gerekiyor. Yukarıda bahsettiğim şehirler bir yana, dünyada sıfırdan akıllı şehir olarak tasarlanan ve şuanda inşaat halinde olan bazı şehirler de var. Bunlara da bir sonraki yazımda daha detaylı olarak değineceğim.

Ozan Onat - CNN Türk

AKILLI BİNAM

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akillibinam.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.