Yeni uygulamalar yolda, M2M patlama yapabilir

Akıllı Bina (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 3366+ kez okundu.
 

Yeni uygulamalar yolda, M2M patlama yapabilir

4.5G ihale sürecinin ardından iş dünyasının da beklentileri arttı. İş dünyasını ve süreçlerini yeniden şekillendirecek bu hızlı iletişim döneminde, hem farklı uygulamalar ortaya çıkacak hem de kurumlar daha verimli bir ortama kavuşacak. 4.5G’nin sektörlere katacaklarından söz etmeden önce yeni iletişim altyapısından en basit haliyle söz etmek gerek. Tamamen IP tabanlı ve veri taşımak üzere geliştirilen 4.5G teknolojisiyle ses, SMS ve veri gibi her tür aktarım, tek bir ortamda, başka bir deyişle internet üzerinden gerçekleşecek. Bu doğrultuda daha akıcı ve gelişmiş internet deneyimi sunacak olan yeni nesil iletişim teknolojisi 4.5G, kurumların ve şirketlerin iş süreçlerine esneklik katacak. Özellikle gecikme süresinin kısalmasıyla, online işlem ve faaliyetler gerçek zamanlı yapılabilecek. Bu da iş süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik artışını, rekabetçiliği ve maliyet avantajını beraberinde getirecek. İş dünyası, daha akıllı ve yenilikçi iş yapma biçimlerini benimseyerek dijitalleşmeyi mümkün olan en hızlı şekilde gerçekleştirecek. Makinaların iletişim dönemi başlayacak 2013 yılında 341 milyon M2M bağlantılı cihaz varken bu sayısının 2020 yılında 32 milyara yükseleceği öngörüsü, gelecekte bizi teknoloji konusunda nelerin beklendiğine ışık tutuyor. Özellikle 3G ile başlayan bu “mobil çağ” 4.5G ile yepyeni bir boyut kazanacak. 4.5G ile iyice genişleyecek ve çeşitlenecek olan mobil dünya, iş süreçleri ve dünyası üzerinde de etkisini en yoğun şekilde hissettirecek. Küçücük bir SIM kart sayesinde birbiriyle konuşan makineler, sadece iş süreçlerini iletişime geçirmekle kalmayacak, aynı zamanda daha büyük bir bağlantı ekonomisine de hayat verecek. Bu ekonominin değerinin 2020’de 90 trilyon dolar olacağı hesaplanıyor. Çok yakında buzdolaplarının, otomobillerin hatta ofisinizdeki kahve makinesinin bile birbiriyle iletişim halinde olacağı bir gelecek bizleri beklerken, 4.5G destekli M2M sayesinde, iş süreçlerinin hızlanması, akıllı kentlerde yaşama geçiş, eğitimden sağlığa, tarımdan belediyeciliğe birçok alanda verimlilik artışı mümkün olacak. Özetle bundan yıllar sonra bu dönemi sektörlerin birbirleriyle olan bağlarını sıkılaştırdığı bir süreç olarak hatırlayacağız. İş süreçleri daha enerjik ve hızlı.. 4.5G ihale sürecinin ardından iş dünyasının önemli bir dönüşüm yaşayacağını ifade eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde aktarıyor: “Gün geçtikçe ses ve mesajlaşmanın yanında gerek sabit gerekse mobil genişbant hayatımızda daha büyük yer tutmaya başladı, devam da edecek. Mobil iletişim teknolojileri, sadece bireysel haberleşme ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmıyor; sağlıktan tarıma, finanstan eğitime, yenilikçi hizmetler sunarak, yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışıyla ekonomik büyümenin de lokomotifi oluyor. Nisan 2016 itibariyle hizmete girecek 4.5G de mobil genişbant teknolojilerin en yeni temsilcisi olarak hayatımızda önemli değişiklikler yaratacak. 4.5G’yi, önceki genişbant teknolojileriyle kıyasladığımızda, daha yüksek aktarım hızları, kapasite ve kalite sağladığını görüyoruz. 4.5G teknolojisi, yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri ile tüketicilerin bilgiye erişimini hızlandıracak. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşılacak. Bu teknoloji, gecikme süresini de kısaltarak, daha hızlı yanıt verilmesini, böylece kullanıcıların geri kalma ve duraklama gibi durumlarla karşılaşmamalarını mümkün kılacak. 4.5G teknolojisi ayrıca, daha güvenilir bir altyapı sunacak ve spektrum genişliği de daha fazla olacak.” 4.5G yatırımı yaparken bulut göz ardı edilmemeli Şirketlerin ve kurumların 4.5G yatırımlarını yaparken bulut bilişimi unutmamaları gerekiyor. İşlerinde verimlilik ve tasarrufun anahtarı haline gelen bulut bilişim altyapılarını kurmak üzere gerekli bilgi teknolojilerine yatırım yaparak önemli bir maliyet avantajı sağlayabilecekler. Bu noktada hayatımıza girmeye hazırlanan 4.5G iletişim altyapısı yüksek performanslı bulut platformlarına erişim, ses ve görüntü akışı gibi hizmetlerde kullanıcı deneyimini önemli ölçüde artırırken, sağlık, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda yenilikçi uygulamalar sunulmasına imkân tanıyacak. 4.5G ile beraber önemli bir ivme kazanacak bulut bilişim ile iş uygulamaları artık bir donanıma ya da bir konuma bağlı olmadan gerçekleşebilecek. Bu sayede konuma ve cihaza bağlı olarak çalışmaktan kurtulan şirketler ve kurumlar, sahip olacakları esnek yapıyla birlikte iş süreçlerine büyük bir verimlilik yakalamayı başaracaklar. Kazanan Türkiye olacak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan 4.5G ile yaşanacak süreci şu cümlelerle değerlendiriyor: “1 Nisan 2016 tarihinden itibaren Türkiye’nin kamuoyunda bilinen adıyla interneti mevcut hızın en az 10 katı hızla kullanacağımız 4.5G teknolojisi ile tanıştırmış olacağız. Burada sadece kazan kazan değil, 3K diye ifade edebileceğimiz kazan, kazan, kazan formülü hayata geçti. Operatörler, yatırım maliyetleri açısından, devlet ihale bedeli ve daha sonra oluşacak vergi gelirleri açısından, tüketici ise daha kaliteli hizmeti daha da uygun şekilde elde etme açısından kazançlı çıkacak. Kısaca burada kazanan Türkiye oldu.” AKILLI BİNAM
4.5G ihale sürecinin ardından iş dünyasının da beklentileri arttı. İş dünyasını ve süreçlerini yeniden şekillendirecek bu hızlı iletişim döneminde, hem farklı uygulamalar ortaya çıkacak hem de kurumlar daha verimli bir ortama kavuşacak. 4.5G’nin sektörlere katacaklarından söz etmeden önce yeni iletişim altyapısından en basit haliyle söz etmek gerek. Tamamen IP tabanlı ve veri taşımak üzere geliştirilen 4.5G teknolojisiyle ses, SMS ve veri gibi her tür aktarım, tek bir ortamda, başka bir deyişle internet üzerinden gerçekleşecek. Bu doğrultuda daha akıcı ve gelişmiş internet deneyimi sunacak olan yeni nesil iletişim teknolojisi 4.5G, kurumların ve şirketlerin iş süreçlerine esneklik katacak. Özellikle gecikme süresinin kısalmasıyla, online işlem ve faaliyetler gerçek zamanlı yapılabilecek. Bu da iş süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik artışını, rekabetçiliği ve maliyet avantajını beraberinde getirecek. İş dünyası, daha akıllı ve yenilikçi iş yapma biçimlerini benimseyerek dijitalleşmeyi mümkün olan en hızlı şekilde gerçekleştirecek. Makinaların iletişim dönemi başlayacak 2013 yılında 341 milyon M2M bağlantılı cihaz varken bu sayısının 2020 yılında 32 milyara yükseleceği öngörüsü, gelecekte bizi teknoloji konusunda nelerin beklendiğine ışık tutuyor. Özellikle 3G ile başlayan bu “mobil çağ” 4.5G ile yepyeni bir boyut kazanacak. 4.5G ile iyice genişleyecek ve çeşitlenecek olan mobil dünya, iş süreçleri ve dünyası üzerinde de etkisini en yoğun şekilde hissettirecek. Küçücük bir SIM kart sayesinde birbiriyle konuşan makineler, sadece iş süreçlerini iletişime geçirmekle kalmayacak, aynı zamanda daha büyük bir bağlantı ekonomisine de hayat verecek. Bu ekonominin değerinin 2020’de 90 trilyon dolar olacağı hesaplanıyor. Çok yakında buzdolaplarının, otomobillerin hatta ofisinizdeki kahve makinesinin bile birbiriyle iletişim halinde olacağı bir gelecek bizleri beklerken, 4.5G destekli M2M sayesinde, iş süreçlerinin hızlanması, akıllı kentlerde yaşama geçiş, eğitimden sağlığa, tarımdan belediyeciliğe birçok alanda verimlilik artışı mümkün olacak. Özetle bundan yıllar sonra bu dönemi sektörlerin birbirleriyle olan bağlarını sıkılaştırdığı bir süreç olarak hatırlayacağız. İş süreçleri daha enerjik ve hızlı.. 4.5G ihale sürecinin ardından iş dünyasının önemli bir dönüşüm yaşayacağını ifade eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde aktarıyor: “Gün geçtikçe ses ve mesajlaşmanın yanında gerek sabit gerekse mobil genişbant hayatımızda daha büyük yer tutmaya başladı, devam da edecek. Mobil iletişim teknolojileri, sadece bireysel haberleşme ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmıyor; sağlıktan tarıma, finanstan eğitime, yenilikçi hizmetler sunarak, yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışıyla ekonomik büyümenin de lokomotifi oluyor. Nisan 2016 itibariyle hizmete girecek 4.5G de mobil genişbant teknolojilerin en yeni temsilcisi olarak hayatımızda önemli değişiklikler yaratacak. 4.5G’yi, önceki genişbant teknolojileriyle kıyasladığımızda, daha yüksek aktarım hızları, kapasite ve kalite sağladığını görüyoruz. 4.5G teknolojisi, yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri ile tüketicilerin bilgiye erişimini hızlandıracak. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşılacak. Bu teknoloji, gecikme süresini de kısaltarak, daha hızlı yanıt verilmesini, böylece kullanıcıların geri kalma ve duraklama gibi durumlarla karşılaşmamalarını mümkün kılacak. 4.5G teknolojisi ayrıca, daha güvenilir bir altyapı sunacak ve spektrum genişliği de daha fazla olacak.” 4.5G yatırımı yaparken bulut göz ardı edilmemeli Şirketlerin ve kurumların 4.5G yatırımlarını yaparken bulut bilişimi unutmamaları gerekiyor. İşlerinde verimlilik ve tasarrufun anahtarı haline gelen bulut bilişim altyapılarını kurmak üzere gerekli bilgi teknolojilerine yatırım yaparak önemli bir maliyet avantajı sağlayabilecekler. Bu noktada hayatımıza girmeye hazırlanan 4.5G iletişim altyapısı yüksek performanslı bulut platformlarına erişim, ses ve görüntü akışı gibi hizmetlerde kullanıcı deneyimini önemli ölçüde artırırken, sağlık, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda yenilikçi uygulamalar sunulmasına imkân tanıyacak. 4.5G ile beraber önemli bir ivme kazanacak bulut bilişim ile iş uygulamaları artık bir donanıma ya da bir konuma bağlı olmadan gerçekleşebilecek. Bu sayede konuma ve cihaza bağlı olarak çalışmaktan kurtulan şirketler ve kurumlar, sahip olacakları esnek yapıyla birlikte iş süreçlerine büyük bir verimlilik yakalamayı başaracaklar. Kazanan Türkiye olacak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan 4.5G ile yaşanacak süreci şu cümlelerle değerlendiriyor: “1 Nisan 2016 tarihinden itibaren Türkiye’nin kamuoyunda bilinen adıyla interneti mevcut hızın en az 10 katı hızla kullanacağımız 4.5G teknolojisi ile tanıştırmış olacağız. Burada sadece kazan kazan değil, 3K diye ifade edebileceğimiz kazan, kazan, kazan formülü hayata geçti. Operatörler, yatırım maliyetleri açısından, devlet ihale bedeli ve daha sonra oluşacak vergi gelirleri açısından, tüketici ise daha kaliteli hizmeti daha da uygun şekilde elde etme açısından kazançlı çıkacak. Kısaca burada kazanan Türkiye oldu.” AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akillibinam.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.