İnsan odaklı ve kente değer katan projeler inşa edilmeli

Konut (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 2387+ kez okundu.
 

İnsan odaklı ve kente değer katan projeler inşa edilmeli

Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, Dünya Konut Günü’nde kentsel dönüşüm, deprem ve sürdürülebilir konutlara dikkat çekti. Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, insan odaklı ve kente değer katan projeler inşa etmenin önemine dikkat çekti. Kaynakların azalmasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çevre dostu binalara olan ilginin arttığını ifade eden Murat Özdemir, kentsel dönüşümün ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. Resmi verilere göre yaklaşık 20 milyonluk yapı stoğunun 7,5 milyonunun deprem riski altında olduğunu hatırlatan Özdemir, deprem gerçeği ile yüz yüze olan Türkiye’nin yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir konutlara ihtiyacı olduğunu ve bu nedenle tüm çalışmaların sorumluluk bilinciyle yapılması gerektiğini ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon yapı stoğunun 7,5 milyonu risk altında bulunuyor. Bu noktada deprem gerçeği ile yüz yüze olan Türkiye’nin yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir konutlara ulaşabilmesi için tüm çalışmaların sorumluluk bilinciyle yapılması gerektiğini ifade eden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, her yıl 13 Ekim tarihinde kutlanan Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Kaynakların azalmasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çevre dostu binalara olan ilginin artığını ifade eden Murat Özdemir, insan odaklı ve kente değer katan projeler inşa etmenin önemine dikkat çekti. Kentsel dönüşümün ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Özdemir, bu kapsamda yenilenecek olan mevcut güvensiz yapıların Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak, kaliteli mühendislik hizmeti altında ileri teknoloji malzemelerle tasarlanması gerektiğini belirtti. “Riskli binaların acilen yenilenmesi şart’’ AFAD verilerine göre Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatan Murat Özdemir, depremin çaresi kentsel dönüşümün sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için vatandaşlara da büyük rol düştüğünü söyledi. Vatandaşlara oturdukları binanın riskli yapı olup olmadığını nasıl anlayacakları konusunda bilgiler aktaran Özdemir; “Halkımızın büyük çoğunluğu oturdukları binanın riskli yapı olup olmadığının ne yazık ki farkında değil. Kentsel dönüşümün girmediği yerlerde oturan vatandaşlarımız adım adım yaklaşan Marmara depremine hazırlıksız. Bu durum ülkemiz için çok büyük bir tehlike arz ediyor. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'a göre riskli yapı; ekonomik ömrünü tamamlayarak teknik verilerle yıkılma ve ağır hasar görme riski tespit edilmiş olan yapılar olarak belirtiliyor. Bu doğrultuda özellikle 2000 yılından önce yapılmış binaların çoğu riskli bina sınıfına giriyor. Yapımında hazır beton kullanılmaması, bodrum katında rutubet olması, kolon ve kirişlerde paslanmalar ve çatlaklar bulunması, bodrum katlarında su izolasyonu olmaması, tadilatlar nedeniyle taşıyıcı kolon ve kirişlerin kesilmesi bir binanın riskli yapı olduğuna işaret ediyor. Özellikle bu olumsuz özelliklere sahip binalarda oturan vatandaşlarımızın, riskli yapıların hayati önem taşıdığını unutmayarak binalarını yenileme konusunda gerekli çalışmaları acilen başlatmalarını tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. AKILLI BİNAM
Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, Dünya Konut Günü’nde kentsel dönüşüm, deprem ve sürdürülebilir konutlara dikkat çekti. Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, insan odaklı ve kente değer katan projeler inşa etmenin önemine dikkat çekti. Kaynakların azalmasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çevre dostu binalara olan ilginin arttığını ifade eden Murat Özdemir, kentsel dönüşümün ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. Resmi verilere göre yaklaşık 20 milyonluk yapı stoğunun 7,5 milyonunun deprem riski altında olduğunu hatırlatan Özdemir, deprem gerçeği ile yüz yüze olan Türkiye’nin yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir konutlara ihtiyacı olduğunu ve bu nedenle tüm çalışmaların sorumluluk bilinciyle yapılması gerektiğini ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon yapı stoğunun 7,5 milyonu risk altında bulunuyor. Bu noktada deprem gerçeği ile yüz yüze olan Türkiye’nin yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir konutlara ulaşabilmesi için tüm çalışmaların sorumluluk bilinciyle yapılması gerektiğini ifade eden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, her yıl 13 Ekim tarihinde kutlanan Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Kaynakların azalmasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çevre dostu binalara olan ilginin artığını ifade eden Murat Özdemir, insan odaklı ve kente değer katan projeler inşa etmenin önemine dikkat çekti. Kentsel dönüşümün ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Özdemir, bu kapsamda yenilenecek olan mevcut güvensiz yapıların Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak, kaliteli mühendislik hizmeti altında ileri teknoloji malzemelerle tasarlanması gerektiğini belirtti. “Riskli binaların acilen yenilenmesi şart’’ AFAD verilerine göre Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatan Murat Özdemir, depremin çaresi kentsel dönüşümün sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için vatandaşlara da büyük rol düştüğünü söyledi. Vatandaşlara oturdukları binanın riskli yapı olup olmadığını nasıl anlayacakları konusunda bilgiler aktaran Özdemir; “Halkımızın büyük çoğunluğu oturdukları binanın riskli yapı olup olmadığının ne yazık ki farkında değil. Kentsel dönüşümün girmediği yerlerde oturan vatandaşlarımız adım adım yaklaşan Marmara depremine hazırlıksız. Bu durum ülkemiz için çok büyük bir tehlike arz ediyor. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'a göre riskli yapı; ekonomik ömrünü tamamlayarak teknik verilerle yıkılma ve ağır hasar görme riski tespit edilmiş olan yapılar olarak belirtiliyor. Bu doğrultuda özellikle 2000 yılından önce yapılmış binaların çoğu riskli bina sınıfına giriyor. Yapımında hazır beton kullanılmaması, bodrum katında rutubet olması, kolon ve kirişlerde paslanmalar ve çatlaklar bulunması, bodrum katlarında su izolasyonu olmaması, tadilatlar nedeniyle taşıyıcı kolon ve kirişlerin kesilmesi bir binanın riskli yapı olduğuna işaret ediyor. Özellikle bu olumsuz özelliklere sahip binalarda oturan vatandaşlarımızın, riskli yapıların hayati önem taşıdığını unutmayarak binalarını yenileme konusunda gerekli çalışmaları acilen başlatmalarını tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akillibinam.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.