Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu açıklandı
Akıllı Bina
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
3183+ kez okundu.
Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu açıklandı
Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü Kurucu Ortağı Berrin Benli, belediyelerin akıllı şehir uygulamalarında karşılaştıkları en önemli güçlüklerin başında "finansal yeterliliğin" geldiğini söyledi.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), MasterCard, Vodafone Türkiye, Intel, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü'nün ortaklaşa yürüttüğü Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.
Toplantıda raporun detaylarını paylaşan Benli, rapora göre belediyelerin akıllı şehir uygulamalarında karşılaştıkları en önemli güçlüklerin başında "finansal yeterliliğin" geldiğini kaydetti.
Benli, çalışmaya katılan kurumların yaklaşık yüzde 60'ının bu konuda belediye kaynaklarının kullanımına işaret ettiğini belirterek, "Bu konudaki önerimiz merkezi kaynakların yardımıyla bir akıllı şehir yatırım fonu oluşturulması" dedi.
Bu alanda karşılaşılan ikinci güçlüğün "kurumlar arası işbirliği" olduğunu aktaran Benli, bu konu da çözümün mahalli idarelere yönelik tavsiyelerde bulunacak bir ulusal mekanizmanın kurulması olabileceğini dile getirdi.
Benli, kritik başarı faktörleri arasında karşılaştıkları en önemli konulardan birisinin de uzmanlık olduğunu, bu konunun yüz yüze eğitimlerle geliştirilebileceğinin altını çizdi.
Vatandaşın sürece dahil olmasının akıllı şehirlerdeki en önemli parametrelerden birisi olduğunu da vurgulayan Benli, mevcut akıllı şehir uygulamalarının beklenildiği ölçüde bulut bilişim ve büyük veri analitiğinden faydalanmadıklarını gözlemlediklerini ifade etti.
Coğrafi bilgi sistemlerinin de akıllı şehirlerin çok önemli bir parçası olduğunu anlatan Benli, akıllı kart veya akıllı cihaz uygulamaları ile ödemelerin araştırmaya katılanların dörtte biri tarafından kullanıldığını ve uygulamaların çoğunlukla ulaşım alanında olduğunu bildirdi.
"Şehirlerin ulusal milli gelire katkısı oldukça büyük"
TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise uluslararası bir sigorta şirketinin yayınladığı endekse göre Türkiye'de 8 büyük şehrin 2015 ile 2025 yılları arasında yaratacağı GSYİH'nin hesaplandığını, buna göre İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya'nın gelecek 10 yıl içinde 857 milyar 200 milyon dolarlık bir GSYİH üreteceğini söyledi.
Ancak bu miktarın yüzde 17'sinin başta deprem olmak üzere çeşitli doğal tehditlerden dolayı risk altında olduğunu aktaran Eczacıbaşı, bunun da yaklaşık 83 milyar dolarlık bir rakam anlamına geldiğini kaydetti.
Eczacıbaşı, şehirlerin ulusal milli gelire katkısının oldukça büyük olduğunu belirterek bu katkıyı azaltacak her türlü tehdidin giderilmesi gerektiğine işaret etti.
Yasal nedenlerle kamunun topladığı verilerin kamuoyu ile paylaşılamadığına da dikkati çeken Eczacıbaşı, bu konuda bir zihniyet değişikliğinin gerektiğinin altını çizdi.
"Güney Afrika'da 10 milyon kişi biyometrik ödemelerle maaşlarını alıyor"
MasterCard Genel Müdürü Yasemin Bedir de trafik sorununu çözmek için toplu taşımanın tercih edilir hale gelmesi gerektiğini söyledi.
Kimi insanın 3 vasıta değiştirip işine gittiğini kaydeden Bedir, her vasıtaya ayrı bilet, ayrı kart almanın hem meşakkatli hem de zaman kaybı olduğuna işaret ederek, bugün Londra'daki 1 milyonu aşkın kişinin MasterCard temassız teknolojisi sayesinde ulaşım ödemelerini banka kartlarıyla ya da cep telefonlarıyla yapabildiğini kaydetti.
Bedir, günümüzde şehirlerin yaşanılabilir olması için "akıllı" olması gerektiğini vurgulayarak, "Dolayısıyla durum analizi yaparak nerede olduğumuzu bilmek, ne yapılacağının adımlarını belirlemek için çok önemli. Devletlerin, teknoloji şirketlerinin, iş sahiplerinin ve tabii ki kent sakinlerinin el ele vermesi, iş birliği yapması lazım" şeklinde konuştu.
Güney Afrika'da 10 milyon kişinin biyometrik ödemelerle maaşlarını aldığını aktaran Bedir, söz konusu devletin bu şekilde 375 milyon dolar kazanım elde ettiğini, ayrıca biyometrik uygulama ile yasal olmadığı tespit edilen 850 bin ödeme ile de ekstradan 300 milyon dolar daha kazanç sağladığını dile getirdi.
Bedir, yaptıkları bir çalışmaya göre Türkiye'de nakdin maliyetinin 43 milyar lira olduğunu, bu meblağın 540 adet 400 yataklı hastane, 11 de boğaz köprüsü anlamına geldiğini ifade etti.
"Akıllı şehirleşme GSYİH'de yüzde 15 artış sağlıyor"
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise belediyeler için hazırladıkları "Akıllı Şehir Endeksi" çalışmasını Türkiye'nin dört bir yanında büyükşehir belediyeleriyle hayata geçirdiklerini, bu kapsamda belediyelerin dijital skorlarını hesapladıklarını söyledi.
Vodafone Türkiye olarak yaptıkları bu endeks çalışmasıyla 26 büyükşehir belediyesinin skorunu ölçtükleri bilgisini veren Aksoy, "Ekim-aralık 2015 tarihleri arasında yaptığımız ölçümlerde 'Yarına Hazır Şehirler' Büyükşehir Belediyesi Ortalama Skoru'nu yüzde 55 olarak tespit ettik" dedi.
Bu sonucun Türkiye'deki 36 bin KOBİ'yi kapsayan ve son 1,5 yılda yüzde 48'den yüzde 53'e çıkan Türkiye İşletmeler Skoru'nun 2 puan üzerinde olduğunu anlatan Aksoy, konuşmasına şöyle devam etti:
"Belediyelerin bölüm bazında ortalama skorlarına baktığımızda ise şu sonuçlarla karşılaşıyoruz: Belediyeler, dijital hizmetlerde yüzde 52, dijital operasyonlarda yüzde 49, dijital teknoloji platformlarında ise yüzde 59'luk skora sahip. Yine, bu skorlar da bölüm bazında Türkiye İşletmeler Skoru'nun üzerinde. Türkiye'de işletmeler, dijital hizmetlerde yüzde 47, dijital operasyonlarda yüzde 48, dijital teknoloji platformlarında ise yüzde 54'lük skora sahip. Belediyelerimizin dijitalleşmede diğer işletmelerin üzerinde skorlar elde ettiğini görmekten memnuniyet duysak da, bunun yeterli olmadığını ve 2023Türkiye'si için belirlenen hedeflere ulaşmak için dijitalleşmede daha gidilecek yolumuz olduğunu düşünüyoruz.
Akıllı şehirler, ekonomik kalkınmanın da temel unsurlarından biri olacak. Araştırmalara göre akıllı şehirleşme GSYİH'da yüzde 15 artış sağlıyor. Diğer yandan akıllı şehir teknolojilerine 2014 yılında yapılan 8,8 milyar dolarlık küresel yatırım seviyesi, 2023 yılında 27,5 milyar dolara ulaşacak. Bu ekonomik tablo da dünyanın dört bir yanında belediyeleri akıllı şehir çözümlerine yöneltiyor."
"Nesnelerin interneti için şehirlerin 1,5 trilyon dolarlık bir kaynak ayırması bekleniyor"
Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın da nesnelerin interneti uygulamaları için şehirlerin 2020 yılına kadar 1,5 trilyon dolarlık bir kaynak ayırmasının beklendiğini söyledi.
"Akıllı toplu taşıma sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan binalar, çevre ve atık yönetimi gibi basit uygulamalarla 2050 yılına kadar yaklaşık 22 trilyon dolar tasarruf sağlanması hedefleniyor" diyen Aydın, nesnelerin interneti dönüşümünün gerisinde kalmayıp bu akıma öncülük edilmesi, şehirlerin daha yaşanabilir ve daha üretken hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İTÜ Bilgisayar Bilişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sema F. Oktuğ ise akıllı şehir uygulamalarına giden yolda uzman yetiştirilmesi ve araştırma birliğinin sağlanması için üniversitelerin önemine dikkat çekti.
AKILLI BİNAM
Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü Kurucu Ortağı Berrin Benli, belediyelerin akıllı şehir uygulamalarında karşılaştıkları en önemli güçlüklerin başında "finansal yeterliliğin" geldiğini söyledi.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), MasterCard, Vodafone Türkiye, Intel, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü'nün ortaklaşa yürüttüğü Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.
Toplantıda raporun detaylarını paylaşan Benli, rapora göre belediyelerin akıllı şehir uygulamalarında karşılaştıkları en önemli güçlüklerin başında "finansal yeterliliğin" geldiğini kaydetti.
Benli, çalışmaya katılan kurumların yaklaşık yüzde 60'ının bu konuda belediye kaynaklarının kullanımına işaret ettiğini belirterek, "Bu konudaki önerimiz merkezi kaynakların yardımıyla bir akıllı şehir yatırım fonu oluşturulması" dedi.
Bu alanda karşılaşılan ikinci güçlüğün "kurumlar arası işbirliği" olduğunu aktaran Benli, bu konu da çözümün mahalli idarelere yönelik tavsiyelerde bulunacak bir ulusal mekanizmanın kurulması olabileceğini dile getirdi.
Benli, kritik başarı faktörleri arasında karşılaştıkları en önemli konulardan birisinin de uzmanlık olduğunu, bu konunun yüz yüze eğitimlerle geliştirilebileceğinin altını çizdi.
Vatandaşın sürece dahil olmasının akıllı şehirlerdeki en önemli parametrelerden birisi olduğunu da vurgulayan Benli, mevcut akıllı şehir uygulamalarının beklenildiği ölçüde bulut bilişim ve büyük veri analitiğinden faydalanmadıklarını gözlemlediklerini ifade etti.
Coğrafi bilgi sistemlerinin de akıllı şehirlerin çok önemli bir parçası olduğunu anlatan Benli, akıllı kart veya akıllı cihaz uygulamaları ile ödemelerin araştırmaya katılanların dörtte biri tarafından kullanıldığını ve uygulamaların çoğunlukla ulaşım alanında olduğunu bildirdi.
"Şehirlerin ulusal milli gelire katkısı oldukça büyük"
TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise uluslararası bir sigorta şirketinin yayınladığı endekse göre Türkiye'de 8 büyük şehrin 2015 ile 2025 yılları arasında yaratacağı GSYİH'nin hesaplandığını, buna göre İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya'nın gelecek 10 yıl içinde 857 milyar 200 milyon dolarlık bir GSYİH üreteceğini söyledi.
Ancak bu miktarın yüzde 17'sinin başta deprem olmak üzere çeşitli doğal tehditlerden dolayı risk altında olduğunu aktaran Eczacıbaşı, bunun da yaklaşık 83 milyar dolarlık bir rakam anlamına geldiğini kaydetti.
Eczacıbaşı, şehirlerin ulusal milli gelire katkısının oldukça büyük olduğunu belirterek bu katkıyı azaltacak her türlü tehdidin giderilmesi gerektiğine işaret etti.
Yasal nedenlerle kamunun topladığı verilerin kamuoyu ile paylaşılamadığına da dikkati çeken Eczacıbaşı, bu konuda bir zihniyet değişikliğinin gerektiğinin altını çizdi.
"Güney Afrika'da 10 milyon kişi biyometrik ödemelerle maaşlarını alıyor"
MasterCard Genel Müdürü Yasemin Bedir de trafik sorununu çözmek için toplu taşımanın tercih edilir hale gelmesi gerektiğini söyledi.
Kimi insanın 3 vasıta değiştirip işine gittiğini kaydeden Bedir, her vasıtaya ayrı bilet, ayrı kart almanın hem meşakkatli hem de zaman kaybı olduğuna işaret ederek, bugün Londra'daki 1 milyonu aşkın kişinin MasterCard temassız teknolojisi sayesinde ulaşım ödemelerini banka kartlarıyla ya da cep telefonlarıyla yapabildiğini kaydetti.
Bedir, günümüzde şehirlerin yaşanılabilir olması için "akıllı" olması gerektiğini vurgulayarak, "Dolayısıyla durum analizi yaparak nerede olduğumuzu bilmek, ne yapılacağının adımlarını belirlemek için çok önemli. Devletlerin, teknoloji şirketlerinin, iş sahiplerinin ve tabii ki kent sakinlerinin el ele vermesi, iş birliği yapması lazım" şeklinde konuştu.
Güney Afrika'da 10 milyon kişinin biyometrik ödemelerle maaşlarını aldığını aktaran Bedir, söz konusu devletin bu şekilde 375 milyon dolar kazanım elde ettiğini, ayrıca biyometrik uygulama ile yasal olmadığı tespit edilen 850 bin ödeme ile de ekstradan 300 milyon dolar daha kazanç sağladığını dile getirdi.
Bedir, yaptıkları bir çalışmaya göre Türkiye'de nakdin maliyetinin 43 milyar lira olduğunu, bu meblağın 540 adet 400 yataklı hastane, 11 de boğaz köprüsü anlamına geldiğini ifade etti.
"Akıllı şehirleşme GSYİH'de yüzde 15 artış sağlıyor"
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise belediyeler için hazırladıkları "Akıllı Şehir Endeksi" çalışmasını Türkiye'nin dört bir yanında büyükşehir belediyeleriyle hayata geçirdiklerini, bu kapsamda belediyelerin dijital skorlarını hesapladıklarını söyledi.
Vodafone Türkiye olarak yaptıkları bu endeks çalışmasıyla 26 büyükşehir belediyesinin skorunu ölçtükleri bilgisini veren Aksoy, "Ekim-aralık 2015 tarihleri arasında yaptığımız ölçümlerde 'Yarına Hazır Şehirler' Büyükşehir Belediyesi Ortalama Skoru'nu yüzde 55 olarak tespit ettik" dedi.
Bu sonucun Türkiye'deki 36 bin KOBİ'yi kapsayan ve son 1,5 yılda yüzde 48'den yüzde 53'e çıkan Türkiye İşletmeler Skoru'nun 2 puan üzerinde olduğunu anlatan Aksoy, konuşmasına şöyle devam etti:
"Belediyelerin bölüm bazında ortalama skorlarına baktığımızda ise şu sonuçlarla karşılaşıyoruz: Belediyeler, dijital hizmetlerde yüzde 52, dijital operasyonlarda yüzde 49, dijital teknoloji platformlarında ise yüzde 59'luk skora sahip. Yine, bu skorlar da bölüm bazında Türkiye İşletmeler Skoru'nun üzerinde. Türkiye'de işletmeler, dijital hizmetlerde yüzde 47, dijital operasyonlarda yüzde 48, dijital teknoloji platformlarında ise yüzde 54'lük skora sahip. Belediyelerimizin dijitalleşmede diğer işletmelerin üzerinde skorlar elde ettiğini görmekten memnuniyet duysak da, bunun yeterli olmadığını ve 2023Türkiye'si için belirlenen hedeflere ulaşmak için dijitalleşmede daha gidilecek yolumuz olduğunu düşünüyoruz.
Akıllı şehirler, ekonomik kalkınmanın da temel unsurlarından biri olacak. Araştırmalara göre akıllı şehirleşme GSYİH'da yüzde 15 artış sağlıyor. Diğer yandan akıllı şehir teknolojilerine 2014 yılında yapılan 8,8 milyar dolarlık küresel yatırım seviyesi, 2023 yılında 27,5 milyar dolara ulaşacak. Bu ekonomik tablo da dünyanın dört bir yanında belediyeleri akıllı şehir çözümlerine yöneltiyor."
"Nesnelerin interneti için şehirlerin 1,5 trilyon dolarlık bir kaynak ayırması bekleniyor"
Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın da nesnelerin interneti uygulamaları için şehirlerin 2020 yılına kadar 1,5 trilyon dolarlık bir kaynak ayırmasının beklendiğini söyledi.
"Akıllı toplu taşıma sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan binalar, çevre ve atık yönetimi gibi basit uygulamalarla 2050 yılına kadar yaklaşık 22 trilyon dolar tasarruf sağlanması hedefleniyor" diyen Aydın, nesnelerin interneti dönüşümünün gerisinde kalmayıp bu akıma öncülük edilmesi, şehirlerin daha yaşanabilir ve daha üretken hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İTÜ Bilgisayar Bilişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sema F. Oktuğ ise akıllı şehir uygulamalarına giden yolda uzman yetiştirilmesi ve araştırma birliğinin sağlanması için üniversitelerin önemine dikkat çekti.
AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.