“Yeşil çatılar” küresel ısınmanın etkilerini azaltıyor
Akıllı Bina
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
2935+ kez okundu.
“Yeşil çatılar” küresel ısınmanın etkilerini azaltıyor
Çatı Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı M.Nazım Yavuz, dünyada ve Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayan bitkilendirilmiş çatı uygulamalarının küresel ısınma ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesine karşı örnek bir çözüm oluşturduğunu belirterek, “Bitkilendirilmiş çatılar, oksijen üretimini artırırken, ısı adalarının ve yağış suyu taşkınlarının azalmasını sağlıyor. Ayrıca enerji tasarrufu, yalıtım ömrünü uzatma ve ses yalıtımı gibi faydaları da var” dedi.
ÇATIDER Başkanı M.Nazım Yavuz, 5-11 Haziran Çevre Haftası nedeniyle yaptığı açıklamayla, küresel ısınma ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesinin her geçen gün daha büyük bir tehdit haline geldiğini, bu sorunların çözümünde herkesin duyarlı davranması gerektiğini söyledi.
Yavuz, dünyada ve Türkiye’de sayıları artmaya başlayan ‘bitkilendirilmiş çatı’ uygulamalarının, çevre duyarlılığı konusunda çok iyi bir örnek oluşturduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Dünya nüfusu her geçen gün artıyor, şehirlerde yağmur suyunu emen toprak ve yeşil bitki örtüsü azalıyor. Şehir içinde yağmur suyunu emen ve bünyesinde tutan toprak ve yeşil bitki örtüsü azalmakta, bunun yerine üzerine gelen suyu hemen giderlere aktaran ve oradan da kanalizasyon veya yağmur tahliye sistemine aktaran yüzeyler artmaktadır. Şehir üstüne düşen tüm yağmur suyunun aynı anda tahliyesi esnasında zaman zaman sel felaketleri yaşanıyor. Bitkilendirilmiş Çatılarda kullanılabilecek olan drenaj sistemleri ile çatı yüzeyine düşen yağmur suyunun tahliye sistemine ulaşımı bir saat kadar geciktirebilmektedir. Bu da sel oluşum riskini azaltmada önemli bir faktördür. Şehirler ısı adalarına yol açıyor. Kentlerdeki ısı adaları sayesinde oluşan mikro iklimler, alanlar arasında büyük sıcaklık farklılıklarına, bozulmuş toprak; hava koşulları değişimi, su kaynaklarının ziyan olması gibi olumsuzluklara yol açar. Ankara şehri üzerinde yapılan araştırmalara göre; şehir içinin kırsal kesime göre ortalama 7,20C daha sıcak olduğu ölçülmüştür. Gün içinde yapı elemanlarınca toplanan tüm ısı enerjisi havanın soğuması ile dışa verilmektedir. Bitkilendirilmiş Çatılar yaparak, gün içinde toplanan bu enerjinin büyük bir bölümü toprak ve bitki içinde tutularak, gün batımı saatlerinde dışa yansımaları önlenebilir. Böylece kırsal kesime nazaran ısı adaları içinde oluşan fark azaltılabilir. Bitkilendirilmiş çatılar, oksijen üretiminden, ısı adalarının azalması ve enerji verimliliğine kadar birçok sorunun çözümüne katkı sağlıyor.Avrupa'da birçok şehirde yeni ve renovasyon yapılan yapılarda bitkilendirilmiş çatı yapımını zorlamakta veya teşvik etmektedir. Özellikle Hollanda'da 500 m2 üzerinde renovasyon yapılan yapılarda Bitkilendirilmiş Çatı yapımını teşvik etmektedirler. "
Enerji tasarrufu da sağlıyor
Bitkilendirilmiş çatının, çatı elemanının üzerinde doğal koşullara uygun şekilde bitki yetiştirilen yerlere verilen ad olduğunu belirten Yavuz, bitkilendirilmiş çatıların faydalarını şöyle sıraladı:
Yalıtım ömrünü uzatır.
Enerji tasarrufu (2 l/m2/yıl yakıttan) sağlar.
Ses yalıtımı (3 - 8 dB) sağlar.
Canlılar için yerleşim alanı yaratır.
Çatılarda kullanılabilir alanlar yaratır.
Toz emilimini (0.2 kg/m2/yıl) artırır.
Yağış suyu taşkınlarının azaltılmasında etkindir.
Oksijen üretimini artırır.
Isı adalarının etkisinin azaltılmasını sağlar.
Her türlü çatıda uygulanabilir
M.Nazım Yavuz, eski binalarda ve hür türlü çatıda bitkilendirilme uygulamasının yapılabileceğini belirterek, "Seyrek yeşillendirme yapılması ve çatıdaki yük veren malzemelerin kaldırılması ile eski binalarda da uygulanabilir. Eğimli, tonoz, kubbe çatılarda da bitkilendirme yapılabilir. Eğim değişimine göre kullanılan malzemeler, toprak türü ve bitkiler değişkenlik gösterir. Su yalıtımı, altyapı, toprak katmanı ve bitki gibi değişen şartlar nedeniyle metrekare fiyatı 80-100 TL’den başlar” dedi. Yavuz, Bitkilendirme çalışmasının Peysaj mimarları tarafından projelendirilmesi gerektiğini belirterek "Bitkilendirme belli bir bilgi birikimi ile yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Senede 1 kez bakımı yapılmalıdır
Yavuz, bitkilendirilmiş çatılarda senede bir kez bakım yapılması gerektiğini kaydederek, ‘En önemli unsur, deprem ülkesi olmamız nedeni ile çatı yüklerini mümkün olduğu kadar hafif tutmaktır. Ekilecek bitkinin doğal koşullara dayanıklı olması gerekir. Genelde 8-15 cm toprak kalınlığı (ıslak toprak ağırlığı 90-200kg/m2) tercih edilmeli ve tüm iklim koşullarına dayanıklı olan ve Türkiye’de 30’a yakın çeşidi olan sedum bitkileri ekilmelidir. Bitkilendirilmiş çatılarda bahçe toprağı mümkün olduğu kadar az olmalı, daha çok hafif ve su emme özelliği olan malzemeler tercih edilmelidir. Örneğin; kiremit kırığı, ponza, perlit, tüf, vermakülitvb. Bakımın zor yapılacağı eğimli yüzeylerde organik gübre kullanılmamalıdır. Çim çok fazla bakım ve sulama istediğinden mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır’ diye konuştu.
Bitkilendirilmiş Çatılar Nasıl Yapılır?
Su yalıtımı olarak kullanılacak olan malzemelerin mutlaka TS EN13948 veya FLL bitki köklerine dayanıklılık sertifikalarına sahip olmaları gerekir. Bitki köklerine dayanıklı su yalıtım örtüleri kullanılır. Bitümlü ve sentetik örtülerin görevi yapılmış olan su yalıtımını korumaktır. Su yalıtım örtüsü üzerine belli bir miktarda su tutma özelliği olan koruyucu keçe yerleştirilir. Keçe türevi malzeme olmaları nedeni ile alttaki su yalıtım örtülerini koruma altına alır. Genelde bitkilendirme türüne ve çatı eğimine bağlı olarak 300-900 gr/ m2 yoğunluk tercih edilir. Üzerine detaya uygun basma mukavemetine ve ekilecek bitkiye uygun su tutma kapasitesine sahip çift kademeli drenaj levhaları yerleştirilir. Üzerine toprak tabakasının drenaj levhası boşluklarını doldurmasını önleyecek ince bir sistem filtresi yerleştirilir. Bunun üzerine ekilecek bitkinin özelliklerine göre toprak tabakası ve bitkiler ekilir. Çatı eğimi artıkça kullanılacak olan malzemelerde ve sistemlerde değişiklikler olmaktadır.
‘Babil’in Asma Bahçeleri’ ilk bitkilendirilmiş çatı örneği
Bitkilendirilmiş çatı olarak bilinen en eski yapı MÖ.500 (bazı kaynaklara göre MÖ.800) yılında yapılmış olan Babil’in Asma Bahçeleri’dir. Roma İmparatorluğu döneminde ‘Bitkilendirilmiş Çatılar’ ve sundurmalar kişinin statüsünü gösteren bir değer olarak algılanmıştır. 20. yüzyılın başlarında özellikle yüksek binaların çatıları teras çatı olarak planlanmış ve bu alanların değerlendirilmesi amacı ile ‘Bitkilendirilmiş Çatılar’ ön plana çıkmıştır. Bugün Almanya ve Hollanda’da bitkilendirilmiş çatı yapımı yerel yönetimlerce desteklenmektedir.
Türkiye’de ise, 1988 yılında İstanbul Belediyesi tarafından yapılmış olan Küçükçiftlik Otoparkı’nın çatısı ilk uygulamalardandır. 1986 yılından itibaren yapılmış olan turizm yatırımlarında Bitkilendirilmiş Çatılar birçok projede kullanılmıştır. 1990 yılında yapılan Ankara Karum İş Merkezinin Otopark çatısı halen bitkilendirilmiş çatı konumundadır. Özellikle Leed ve Bream sertifikalı binaların yapımı Bitkilendirilmiş Çatı yapımını teşvik etmektedir.
AKILLI BİNAM
Çatı Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı M.Nazım Yavuz, dünyada ve Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayan bitkilendirilmiş çatı uygulamalarının küresel ısınma ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesine karşı örnek bir çözüm oluşturduğunu belirterek, “Bitkilendirilmiş çatılar, oksijen üretimini artırırken, ısı adalarının ve yağış suyu taşkınlarının azalmasını sağlıyor. Ayrıca enerji tasarrufu, yalıtım ömrünü uzatma ve ses yalıtımı gibi faydaları da var” dedi.
ÇATIDER Başkanı M.Nazım Yavuz, 5-11 Haziran Çevre Haftası nedeniyle yaptığı açıklamayla, küresel ısınma ve enerji kaynaklarının hızla tükenmesinin her geçen gün daha büyük bir tehdit haline geldiğini, bu sorunların çözümünde herkesin duyarlı davranması gerektiğini söyledi.
Yavuz, dünyada ve Türkiye’de sayıları artmaya başlayan ‘bitkilendirilmiş çatı’ uygulamalarının, çevre duyarlılığı konusunda çok iyi bir örnek oluşturduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Dünya nüfusu her geçen gün artıyor, şehirlerde yağmur suyunu emen toprak ve yeşil bitki örtüsü azalıyor. Şehir içinde yağmur suyunu emen ve bünyesinde tutan toprak ve yeşil bitki örtüsü azalmakta, bunun yerine üzerine gelen suyu hemen giderlere aktaran ve oradan da kanalizasyon veya yağmur tahliye sistemine aktaran yüzeyler artmaktadır. Şehir üstüne düşen tüm yağmur suyunun aynı anda tahliyesi esnasında zaman zaman sel felaketleri yaşanıyor. Bitkilendirilmiş Çatılarda kullanılabilecek olan drenaj sistemleri ile çatı yüzeyine düşen yağmur suyunun tahliye sistemine ulaşımı bir saat kadar geciktirebilmektedir. Bu da sel oluşum riskini azaltmada önemli bir faktördür. Şehirler ısı adalarına yol açıyor. Kentlerdeki ısı adaları sayesinde oluşan mikro iklimler, alanlar arasında büyük sıcaklık farklılıklarına, bozulmuş toprak; hava koşulları değişimi, su kaynaklarının ziyan olması gibi olumsuzluklara yol açar. Ankara şehri üzerinde yapılan araştırmalara göre; şehir içinin kırsal kesime göre ortalama 7,20C daha sıcak olduğu ölçülmüştür. Gün içinde yapı elemanlarınca toplanan tüm ısı enerjisi havanın soğuması ile dışa verilmektedir. Bitkilendirilmiş Çatılar yaparak, gün içinde toplanan bu enerjinin büyük bir bölümü toprak ve bitki içinde tutularak, gün batımı saatlerinde dışa yansımaları önlenebilir. Böylece kırsal kesime nazaran ısı adaları içinde oluşan fark azaltılabilir. Bitkilendirilmiş çatılar, oksijen üretiminden, ısı adalarının azalması ve enerji verimliliğine kadar birçok sorunun çözümüne katkı sağlıyor.Avrupa'da birçok şehirde yeni ve renovasyon yapılan yapılarda bitkilendirilmiş çatı yapımını zorlamakta veya teşvik etmektedir. Özellikle Hollanda'da 500 m2 üzerinde renovasyon yapılan yapılarda Bitkilendirilmiş Çatı yapımını teşvik etmektedirler. "
Enerji tasarrufu da sağlıyor
Bitkilendirilmiş çatının, çatı elemanının üzerinde doğal koşullara uygun şekilde bitki yetiştirilen yerlere verilen ad olduğunu belirten Yavuz, bitkilendirilmiş çatıların faydalarını şöyle sıraladı:
Yalıtım ömrünü uzatır.
Enerji tasarrufu (2 l/m2/yıl yakıttan) sağlar.
Ses yalıtımı (3 - 8 dB) sağlar.
Canlılar için yerleşim alanı yaratır.
Çatılarda kullanılabilir alanlar yaratır.
Toz emilimini (0.2 kg/m2/yıl) artırır.
Yağış suyu taşkınlarının azaltılmasında etkindir.
Oksijen üretimini artırır.
Isı adalarının etkisinin azaltılmasını sağlar.
Her türlü çatıda uygulanabilir
M.Nazım Yavuz, eski binalarda ve hür türlü çatıda bitkilendirilme uygulamasının yapılabileceğini belirterek, "Seyrek yeşillendirme yapılması ve çatıdaki yük veren malzemelerin kaldırılması ile eski binalarda da uygulanabilir. Eğimli, tonoz, kubbe çatılarda da bitkilendirme yapılabilir. Eğim değişimine göre kullanılan malzemeler, toprak türü ve bitkiler değişkenlik gösterir. Su yalıtımı, altyapı, toprak katmanı ve bitki gibi değişen şartlar nedeniyle metrekare fiyatı 80-100 TL’den başlar” dedi. Yavuz, Bitkilendirme çalışmasının Peysaj mimarları tarafından projelendirilmesi gerektiğini belirterek "Bitkilendirme belli bir bilgi birikimi ile yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Senede 1 kez bakımı yapılmalıdır
Yavuz, bitkilendirilmiş çatılarda senede bir kez bakım yapılması gerektiğini kaydederek, ‘En önemli unsur, deprem ülkesi olmamız nedeni ile çatı yüklerini mümkün olduğu kadar hafif tutmaktır. Ekilecek bitkinin doğal koşullara dayanıklı olması gerekir. Genelde 8-15 cm toprak kalınlığı (ıslak toprak ağırlığı 90-200kg/m2) tercih edilmeli ve tüm iklim koşullarına dayanıklı olan ve Türkiye’de 30’a yakın çeşidi olan sedum bitkileri ekilmelidir. Bitkilendirilmiş çatılarda bahçe toprağı mümkün olduğu kadar az olmalı, daha çok hafif ve su emme özelliği olan malzemeler tercih edilmelidir. Örneğin; kiremit kırığı, ponza, perlit, tüf, vermakülitvb. Bakımın zor yapılacağı eğimli yüzeylerde organik gübre kullanılmamalıdır. Çim çok fazla bakım ve sulama istediğinden mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır’ diye konuştu.
Bitkilendirilmiş Çatılar Nasıl Yapılır?
Su yalıtımı olarak kullanılacak olan malzemelerin mutlaka TS EN13948 veya FLL bitki köklerine dayanıklılık sertifikalarına sahip olmaları gerekir. Bitki köklerine dayanıklı su yalıtım örtüleri kullanılır. Bitümlü ve sentetik örtülerin görevi yapılmış olan su yalıtımını korumaktır. Su yalıtım örtüsü üzerine belli bir miktarda su tutma özelliği olan koruyucu keçe yerleştirilir. Keçe türevi malzeme olmaları nedeni ile alttaki su yalıtım örtülerini koruma altına alır. Genelde bitkilendirme türüne ve çatı eğimine bağlı olarak 300-900 gr/ m2 yoğunluk tercih edilir. Üzerine detaya uygun basma mukavemetine ve ekilecek bitkiye uygun su tutma kapasitesine sahip çift kademeli drenaj levhaları yerleştirilir. Üzerine toprak tabakasının drenaj levhası boşluklarını doldurmasını önleyecek ince bir sistem filtresi yerleştirilir. Bunun üzerine ekilecek bitkinin özelliklerine göre toprak tabakası ve bitkiler ekilir. Çatı eğimi artıkça kullanılacak olan malzemelerde ve sistemlerde değişiklikler olmaktadır.
‘Babil’in Asma Bahçeleri’ ilk bitkilendirilmiş çatı örneği
Bitkilendirilmiş çatı olarak bilinen en eski yapı MÖ.500 (bazı kaynaklara göre MÖ.800) yılında yapılmış olan Babil’in Asma Bahçeleri’dir. Roma İmparatorluğu döneminde ‘Bitkilendirilmiş Çatılar’ ve sundurmalar kişinin statüsünü gösteren bir değer olarak algılanmıştır. 20. yüzyılın başlarında özellikle yüksek binaların çatıları teras çatı olarak planlanmış ve bu alanların değerlendirilmesi amacı ile ‘Bitkilendirilmiş Çatılar’ ön plana çıkmıştır. Bugün Almanya ve Hollanda’da bitkilendirilmiş çatı yapımı yerel yönetimlerce desteklenmektedir.
Türkiye’de ise, 1988 yılında İstanbul Belediyesi tarafından yapılmış olan Küçükçiftlik Otoparkı’nın çatısı ilk uygulamalardandır. 1986 yılından itibaren yapılmış olan turizm yatırımlarında Bitkilendirilmiş Çatılar birçok projede kullanılmıştır. 1990 yılında yapılan Ankara Karum İş Merkezinin Otopark çatısı halen bitkilendirilmiş çatı konumundadır. Özellikle Leed ve Bream sertifikalı binaların yapımı Bitkilendirilmiş Çatı yapımını teşvik etmektedir.
AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.